Doğu TÜRKİSTAN ve Coğrafya
  DOĞU TÜRKİSTAN
 
Doğu Türkistan

Doğu Türkistan, Çin Halk Cumhûriyeti hudutları içindedir. Çinliler, Sinkiang derler. Kuzeybatıda Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan Cumhûriyetleri, Kuzeydoğuda Moğolistan, doğuda Çin, güneyde Tibet, güneybatıda Keşmir, Afganistan’la sınırlanmıştır. Uzakdoğu ile orta ve yakındoğuyu birleştiren târihî yollar buradan geçer. Yüzölçümü 1.828.418 km2dir.

Doğu Türkistan, Çungarya, Tarım ve Çaydam olmak üzere üç büyük parçaya ayrılır. Ülke ahâlisinin % 85’i Türk’tür. Gerisinin çoğu Çinli’dir. Bir miktar Moğol, Tibetli, Rus da vardır. Buradaki Türkler Uygur Türklerindendir. Edebî dil Kaşgar şivesi olup, Yeni Uygurcadır. Türklerin hepsi Ehl-i sünnet olup, Hanefî mezhebindendir.

Başlıca şehirleri Aksu, Huten, Sayram, Turfan, Beşbalık, Hami (Koml), Kulça’dır. Bu şehirlerin hepsi de târihî Türk şehirleridir. Ruslar ve Çinliler bu Türk ülkesinin bağımsız olmasını önlemek için her türlü baskı usûlüne başvurmuşlardır. Bugün tamâmen Çin hâkimiyetindedir.

Doğu Türkistan târihte ilk Türk Devleti olarak bilinen Hun İmparatorluğundan îtibâren birçok büyük Türk Devletinin çekirdeğini teşkil eder. Göktürk Devleti, Uygur Devleti, Karahanlı Devleti bunların en meşhurlarındandır.

Siyâsî, ekonomik ve askerî yönden Asya’nın en stratejik bölgelerindendir. Asırlar boyunca hür ve bağımsız yaşamış olan Doğu Türkistan, Rus ve Çin devletlerinin târih boyunca dikkatini çekmiş, açık veya sinsi düşmanlıklarına mâruz kalmıştır. Asya ile Avrupa arasında sâhip olduğu târihî ipek yolu, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle Rusya ile Çin arasında paylaşılmaz bir ülke hâline gelen Doğu Türkistan, 1760 yılında Mançur Çin İmparatorluğu tarafından işgâl ve istilâ edilmiştir. 1863 yılında bir ara yeniden hürriyetine kavuştu. 1870’e doğru Yakup Han merkezi Kaşgar olmak üzere Doğu Türkistan’ın en büyük parçasını bir devlet hâlinde topladı. Bu devletin Osmanlı Devletine bağlı olduğunu îlân ederek, Osmanlı Pâdişâhı Sultan Abdülazîz Hana bîat edip, onun adına hutbe okuttu. Bâbıâli (Osmanlı Hükümeti) bu bağlılığı kabul etti. Ülkeye askerî mütehassıslar gönderildi. Doğu Türkistan, Yakup Han idâresinde 1876 yılına kadar on üç yıl müstakil olarak yaşadı. Ancak, Asya’da güçlü bir Müslüman Türk Devletinin kurulmasından ve hele bunun Osmanlı Devletiyle alâkasından korkan Rusya ve Çin, işbirliği yaptılar. İngiltere’nin de işe karışmasıyla devlet yıkıldı. 1867 yılında Yakup Hanın zehirlenmesiyle Türk Devletinin parçalanmasından istifâde eden Mançur-Çin İmparatorluğu Doğu Türkistan’ı yeniden istilâ etti. İkinci istilâdan sonra Mançur-Çin emperyalizmi Doğu Türkistan’da tam bir baskı ve terör idâresi kurmuştur. Bu istilâdan sonra Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme demek olan asimilasyon hareketlerine hız verilmiştir. Bu maksatla Doğu Türkistan’ın adı değiştirilip “yeni sömürge” mânâsına gelen “Sinkiang” (Şincan) adı takılmış, bunun dışında birçok şehir ve kasabanın da isimleri değiştirilip, Çince isimler verilmiştir. Çin’in başka eyâletlerinden yüzbinlerce Çinli göçmen getirtilip, Türk unsuru eritilmek istenmiştir. Türkler Çinlilerle evlenmeye zorlanmış, İslâm dîni ve Türk gelenekleri yasaklanmıştır. Câmiler ve medreseler kapatılmış veya devamlı kontrol altında tutulmuştur.

Çin zulmüne karşı 1931’de millî bir ayaklanma olmuş, 1933’te ise Doğu Türkistan ekseriyet îtibâriyle Çin esâretinden kurtulup, merkezi Kaşgar olmak üzere, müstakil Türk İslâm Devleti kurulmuştur. Fakat Çinliler Rusların askerî yardımıyla bu millî ayaklanmayı bastırıp, devleti yıkıp dağıtmıştır. 1944’te İli vilâyetinden başlayarak yine Çin mezâlimine karşı bir millî ayaklanma daha meydana gelmiştir. Kısa zamanda “Torbagatay” ve “Altay” adındaki zengin ve stratejik ehemmiyete sâhip vilâyetler kurtarılmış, merkezi İli vilâyeti olmak üzere yine müstakil Doğu Türkistan devleti kurulmuştur. Kurulan bu millî devlet, Doğu Türkistan’ı kurtarmak üzere harekete geçmiş ve her cephede Çinlileri mağlubiyete uğratmış, bundan Çinliler büyük korku ve endişeye kapılmıştır. Bunun üzerine Çinliler yine Ruslardan yardım istemişlerdir. Rusya da baskı ve tehditle Doğu Türkistan Devletini Milliyetçi Çin ile anlaşmaya mecbur etmiştir.

1949 yılında Komünist Çin kuvvetlerince işgâl edilmesinden sonra Doğu Türkistan Türk-İslâm kültüründen tamâmen koparılmış ve komünist bir ülke hâline getirilmek istenmiştir. Tam bir hâkimiyet sağlayabilmek için onun târihteki yeri ve şöhreti unutturulmak istenmiş ve dünyâ kamuoyuna Doğu Türkistan “Yasak Bölge” olarak îlân edilmiştir. Yakın bir zamana kadar hiçbir kimse Doğu Türkistan hakkında doğru bilgiyi alamamış, seyâhat etme imkânı bulamamıştır. Şu var ki Doğu Türkistan’da hürriyet mücâdelesi durmamış, hemen her sene birkaç direniş hareketi vukûbulmuştur. Bunların sonucunda bâzan kısa ömürlü müstakil cumhûriyetler îlân edilmiş, bâzan da korkunç katliamlar yapılmıştır.

Kızıl Çin’deki Türklerin millî mukâvemet hareketleriyse daha ağır şartlar altında yürütülmektedir. Ancak bu hürriyet hareketleri ve mücâdeleleri kamuoyuna kapalı tutulmakta Birleşmiş Milletlere aksettirilmemektedir.
 
  Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 

İLETİŞİM: aruda_bozo@hotmail.com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol